Haberleri kaynağından edinelim.
Bir haberi duyduğumuzda, okuduğumuzda mutlaka bu haberi doğrulatalım, aynı
bir dedektifin göstermiş olduğu hassasiyeti gösterelim, her haber için bu kadar
zamanım yok demeyin, ben bir ayakkabı alırken, bir iki saatimi ayırabiliyorsam,
bir haberi doğrulatmak içinde bir iki saatimi ayırmalıyım, neden mi, ayakkabım
eskidiğinde nasıl ayağıma zarar veriyorsa, yanlış bir haberde insanlara öyle
zarar verir, yanlış haberler sonucunda oluşturduğumuz düşünceler, bizim hatalı
işler yapmamıza, istemeden kötülemeğe ye, adaletsizliğe, haksı rekabete,
karalamaya neden olabiliriz. Nasıl ayakkabısız yolda yürüdüğümüzde canımız
açıyorsa, yanlış haber sonucunda oluşturduğumuz kanaatlerde çanımızı
yakabiliyor.
İyi bir ayakkabıyı seçimi için, nasıl birçok kriteri devreye sokuyorsak
-paramız kadar ayakkabıya bakarız, ayakkabı hava alır mı, ayakkabı şu elbise
ile iyi gidermi, bu ayakkabı giyeceğim ortama uygun mu gibi.-
Bir haber hakkında bilgi edinirken de -haber okumak bilgi edinmek değildir,
bilgi edinmek ise öğrenmek değildir- şu altı adamımızı devreye sokalım :), bu
adamların isimleri şunlar; nerede, nasıl, ne zaman, kim, neden, neyle. Bu
adamlarımızı çalıştıralım, çalıştırdıktan sonra gün sonunda ne iş
çıkardıklarına bakalım, çıkardıkları işe değer verelim. Bu adamlarımızın elde
ettiği bilgilere önyargı ile yaklaşmayalım. Tabi bu yazdıklarımı doğru bilginin
peşinde olanlar okusun ve dikkate alsın. Doğru bilginin peşinde olmayanlar
zaten kendi kafalarına göre bilgileri yorumlayacaktır.
Bilgi ve Belge edinme yollarına nasıl ulaşacağımızı açıklamaya çalışacağım.
Kamuda, bir bilgiye veya belgeye ulaşmak için -Merkezi idare kapsamındaki
kamu idareleri ile bunların bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlarının, köyler
hariç olmak üzere mahalli idareler ve bunların bağlı ve ilgili kuruluşları ile
birlik veya şirketlerinin, T.C. Merkez Bankası, IMKB ve üniversiteler de dahil
olmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz olarak enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon
ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ve kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarının-. 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi
Edinme Hakkı Kanun - çerçevesinde, yukarıda yazdığım kurum ve kuruluşlardan,
gerçek kişi ve tüzel kişi olarak bilgi ve belge isteyebilir. Bir kurumdan
istediğimiz bilgiyi mail yazarak, dilekçe ile isteyebiliriz. Geri dönüşler
istediğimiz kurum cevaplayabilirse 15 gün içinde dönüş yapar. İstediğimiz belge
gönderdiğimiz kurum dışında bir kurumda ise, gönderdiğimiz kurum o belgenin
olduğu kuruma bizim yazımızı ilgili olabilecek kurumu gönderir ve geri dönüş 30
gün içinde olur -15 gün içinde geri bildirim olmadığında, gönderdiğimiz
kurumdan mesaj gelir bize, gönderdiğimiz kurum, ilgili belgenin diğer kurumda
olduğunu yazılı bildirir. Geri dönüş için bir 15 gün daha beklenir- geri
dönüşler, mail, fax, posta ile yapılmakta -istediğimiz belgenin masrafı varsa
masraf bize bildirilir ve bizden geri dönüş beklenir-. Çeşitli konularda bilgi
ve belge istenmekte -devletin gizliliğini etkileyecek bilgiler verilmemekte,
rekabeti bozacak bilgiler, davayı etkileyecek bilgiler verilmemekte, daha
ayrıntılı bilgi için "Bilgi edinme hakkında kanunun uygulanmasına ilişkin
esas ve usuller hakkında yönetmelik" e bakılabilir. Mesela neler
istenebilir, bir kurum hakkında çıkan haberin doğrulu, olayın gelişimi hakkında
bilgi ve belge istenebilir, ABD başkanının Türk Başbakanına verdiği hediyeler
hakkında bilgi ve belge istenebilir. Mesela ben bir keresinde, Bursa Sevgi
evlerinde çıkan bir haber ile ilgili bilgi istemiştim, haberde Sevgi evlerinde
Alevi çocuklara zorla namaz kıldırılıyor diye, bu haberin doğruluğunu ve
haberin ayrıntıları için bilgi istedim, şimdi ismini hatırlamadığım bir
bakanlığa gönderdim, o bakanlık da benim dilekçemi Bursa Valiliğine gönderdi ve
bana 30 gün içinde yazılı dilekçe ile haber hakkında ve bu olay üzerine
başlatılan inceleme hakkında posta ile detaylı bir açıklama geldi.
İstediğim bilgi ve belge hakkında ret cevabı çıksa idi, Başbakanlığa bağlı
Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kuruluna ret yazısı gönderilir ve bu dilekçe
burada incelenir, incelenen dilekçe kabul görürse bu istediğim bilgi ve
belgeler ilgili kurum tarafından bana verilir. Mesela İstihbarat Teşkilatının
PKK ve Abdullah Öcalan ile yapmış olduğu görüşmelerin tam metinleri
istenebilir, İstihbarat teşkilatından yazılı dilekçe veya mail ile yazılarak
istenebilir, geri dönüş olumsuz olur ise Bilgi edinme ve değerlendirme kuruluna
dilekçe gönderilir ve buradan da geri dönüş ret çıkarsa, İdari mercilere
başvurulabilir.
Bir fikir sahibi olmadan/sentez yapmadan önce bilginin kaynağını öğrenmek
için bu yolları açıklamaya çalıştım.
Özel sektörde haberleri doğrulamak daha uğraş gerektirebiliyor, ama özel
sektörde de altı adamımızı -nerede, nasıl, ne zaman, kim, neden, neyle- devre
sokuyoruz ve ilgili yerlerde bu adamların çalışması için zemin hazırlıyoruz.
Haberi yapanın mailine ulaşabilir, veya telefonuna, buna nasıl ulaşırız, ya
yazıyı yazdığı yerde vardır, ya da bağlı bulunduğu odadan veya birlikten
isteyebiliriz. -Tüm çabamız bilginin kaynağına ulaşmak, doğruyu bilmek için-
ulaştıktan sonra haberi yapan kişiyle konuşuyoruz, tabi konuşurken dedektif
gibi, altı adamımızı devreye sokarak konuşuyoruz. Varsa görüntü, ses, veya
herhangi bir kanıt istiyoruz, bu kişiye inanmamakta ısrar ediyoruz -adamın
sinirleri bozuluyor :). Ben bu sorgulamayı, Aileme, akrabalara ve arkadaşlara
yapıyorum bazen kızıyorlar, sen bize inanmıyor musun diye veya niye
sorguluyorsun diye tamam bazen bende çok soru sorarak ipin ucunu kaçırıyorum
gibi-. Ama ben şunu iyi biliyorum, çoğu kişi gerçek bilgi ile ilgilenmiyor. Sadece
kendini destekleyici bir haber geldiğinde, inanmak istediği şekilde inanıyor.
Gördüğü olayı kendi İnancını destekleyecek şekilde sana aktarabiliyor, ve çoğu
zaman kendi İnancını destekleyecek şekilde olayı genelleyebiliyor,
genellemedeki amaç inandırıcılığı artırmak. Herkes kendi değer yargılarına,
algısına göre olayı, kişileri yorumluyor, bende olayı veya kişileri kendi değer
yargılarıma ve algı düzeyime göre olayı sıfırdan sorgulamayı yeğliyorum, ve bu
davranışımı çok seviyorum. -Bu yazıda bu davranışları neden böyle yapıyorların
temellerine inmeyeceğim-.
Duran Aydoğmuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder