Sayfalar

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Bilgi ve Belge Edinme Hakkımızı kullanalım.

Haberleri kaynağından edinelim.

Bir haberi duyduğumuzda, okuduğumuzda mutlaka bu haberi doğrulatalım, aynı bir dedektifin göstermiş olduğu hassasiyeti gösterelim, her haber için bu kadar zamanım yok demeyin, ben bir ayakkabı alırken, bir iki saatimi ayırabiliyorsam, bir haberi doğrulatmak içinde bir iki saatimi ayırmalıyım, neden mi, ayakkabım eskidiğinde nasıl ayağıma zarar veriyorsa, yanlış bir haberde insanlara öyle zarar verir, yanlış haberler sonucunda oluşturduğumuz düşünceler, bizim hatalı işler yapmamıza, istemeden kötülemeğe ye, adaletsizliğe, haksı rekabete, karalamaya neden olabiliriz. Nasıl ayakkabısız yolda yürüdüğümüzde canımız açıyorsa, yanlış haber sonucunda oluşturduğumuz kanaatlerde çanımızı yakabiliyor.
İyi bir ayakkabıyı seçimi için, nasıl birçok kriteri devreye sokuyorsak -paramız kadar ayakkabıya bakarız, ayakkabı hava alır mı, ayakkabı şu elbise ile iyi gidermi, bu ayakkabı giyeceğim ortama uygun mu gibi.-
Bir haber hakkında bilgi edinirken de -haber okumak bilgi edinmek değildir, bilgi edinmek ise öğrenmek değildir- şu altı adamımızı devreye sokalım :), bu adamların isimleri şunlar; nerede, nasıl, ne zaman, kim, neden, neyle. Bu adamlarımızı çalıştıralım, çalıştırdıktan sonra gün sonunda ne iş çıkardıklarına bakalım, çıkardıkları işe değer verelim. Bu adamlarımızın elde ettiği bilgilere önyargı ile yaklaşmayalım. Tabi bu yazdıklarımı doğru bilginin peşinde olanlar okusun ve dikkate alsın. Doğru bilginin peşinde olmayanlar zaten kendi kafalarına göre bilgileri yorumlayacaktır.

Bilgi ve Belge edinme yollarına nasıl ulaşacağımızı açıklamaya çalışacağım.

Kamuda, bir bilgiye veya belgeye ulaşmak için -Merkezi idare kapsamındaki kamu idareleri ile bunların bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlarının, köyler hariç olmak üzere mahalli idareler ve bunların bağlı ve ilgili kuruluşları ile birlik veya şirketlerinin, T.C. Merkez Bankası, IMKB ve üniversiteler de dahil olmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz olarak enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının-. 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanun - çerçevesinde, yukarıda yazdığım kurum ve kuruluşlardan, gerçek kişi ve tüzel kişi olarak bilgi ve belge isteyebilir. Bir kurumdan istediğimiz bilgiyi mail yazarak, dilekçe ile isteyebiliriz. Geri dönüşler istediğimiz kurum cevaplayabilirse 15 gün içinde dönüş yapar. İstediğimiz belge gönderdiğimiz kurum dışında bir kurumda ise, gönderdiğimiz kurum o belgenin olduğu kuruma bizim yazımızı ilgili olabilecek kurumu gönderir ve geri dönüş 30 gün içinde olur -15 gün içinde geri bildirim olmadığında, gönderdiğimiz kurumdan mesaj gelir bize, gönderdiğimiz kurum, ilgili belgenin diğer kurumda olduğunu yazılı bildirir. Geri dönüş için bir 15 gün daha beklenir- geri dönüşler, mail, fax, posta ile yapılmakta -istediğimiz belgenin masrafı varsa masraf bize bildirilir ve bizden geri dönüş beklenir-. Çeşitli konularda bilgi ve belge istenmekte -devletin gizliliğini etkileyecek bilgiler verilmemekte, rekabeti bozacak bilgiler, davayı etkileyecek bilgiler verilmemekte, daha ayrıntılı bilgi için "Bilgi edinme hakkında kanunun uygulanmasına ilişkin esas ve usuller hakkında yönetmelik" e bakılabilir. Mesela neler istenebilir, bir kurum hakkında çıkan haberin doğrulu, olayın gelişimi hakkında bilgi ve belge istenebilir, ABD başkanının Türk Başbakanına verdiği hediyeler hakkında bilgi ve belge istenebilir. Mesela ben bir keresinde, Bursa Sevgi evlerinde çıkan bir haber ile ilgili bilgi istemiştim, haberde Sevgi evlerinde Alevi çocuklara zorla namaz kıldırılıyor diye, bu haberin doğruluğunu ve haberin ayrıntıları için bilgi istedim, şimdi ismini hatırlamadığım bir bakanlığa gönderdim, o bakanlık da benim dilekçemi Bursa Valiliğine gönderdi ve bana 30 gün içinde yazılı dilekçe ile haber hakkında ve bu olay üzerine başlatılan inceleme hakkında posta ile detaylı bir açıklama geldi.
İstediğim bilgi ve belge hakkında ret cevabı çıksa idi, Başbakanlığa bağlı Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kuruluna ret yazısı gönderilir ve bu dilekçe burada incelenir, incelenen dilekçe kabul görürse bu istediğim bilgi ve belgeler ilgili kurum tarafından bana verilir. Mesela İstihbarat Teşkilatının PKK ve Abdullah Öcalan ile yapmış olduğu görüşmelerin tam metinleri istenebilir, İstihbarat teşkilatından yazılı dilekçe veya mail ile yazılarak istenebilir, geri dönüş olumsuz olur ise Bilgi edinme ve değerlendirme kuruluna dilekçe gönderilir ve buradan da geri dönüş ret çıkarsa, İdari mercilere başvurulabilir.

Bir fikir sahibi olmadan/sentez yapmadan önce bilginin kaynağını öğrenmek için bu yolları açıklamaya çalıştım.

Özel sektörde haberleri doğrulamak daha uğraş gerektirebiliyor, ama özel sektörde de altı adamımızı -nerede, nasıl, ne zaman, kim, neden, neyle- devre sokuyoruz ve ilgili yerlerde bu adamların çalışması için zemin hazırlıyoruz. Haberi yapanın mailine ulaşabilir, veya telefonuna, buna nasıl ulaşırız, ya yazıyı yazdığı yerde vardır, ya da bağlı bulunduğu odadan veya birlikten isteyebiliriz. -Tüm çabamız bilginin kaynağına ulaşmak, doğruyu bilmek için- ulaştıktan sonra haberi yapan kişiyle konuşuyoruz, tabi konuşurken dedektif gibi, altı adamımızı devreye sokarak konuşuyoruz. Varsa görüntü, ses, veya herhangi bir kanıt istiyoruz, bu kişiye inanmamakta ısrar ediyoruz -adamın sinirleri bozuluyor :). Ben bu sorgulamayı, Aileme, akrabalara ve arkadaşlara yapıyorum bazen kızıyorlar, sen bize inanmıyor musun diye veya niye sorguluyorsun diye tamam bazen bende çok soru sorarak ipin ucunu kaçırıyorum gibi-. Ama ben şunu iyi biliyorum, çoğu kişi gerçek bilgi ile ilgilenmiyor. Sadece kendini destekleyici bir haber geldiğinde, inanmak istediği şekilde inanıyor. Gördüğü olayı kendi İnancını destekleyecek şekilde sana aktarabiliyor, ve çoğu zaman kendi İnancını destekleyecek şekilde olayı genelleyebiliyor, genellemedeki amaç inandırıcılığı artırmak. Herkes kendi değer yargılarına, algısına göre olayı, kişileri yorumluyor, bende olayı veya kişileri kendi değer yargılarıma ve algı düzeyime göre olayı sıfırdan sorgulamayı yeğliyorum, ve bu davranışımı çok seviyorum. -Bu yazıda bu davranışları neden böyle yapıyorların temellerine inmeyeceğim-.



Duran Aydoğmuş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder